Snyder’in Kurgusu
- Can Taşkent
- 24 Tem
- 6 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 5 Ağu
Öncelikle bilmeyenler için Marvel ve DC iki rakip çizgi roman şirketi, kendi lisanslı süper kahramanları var. Marvel genelde daha “renkli ve matrak” DC ise daha “karanlık ve ciddi” olarak bilinir.
Night Shyalaman’ın 2000 tarihli Unbreakable filmi, Amerika’da çizgi roman satışlarıyla ilgili istatistik verilerle başlar. Adeta “bakın bu işte para var” diyordu yönetmen. Gerçekten de, o dönem çekilen Spider Man, X-Men gibi “live action” çizgi roman bazlı filmler çok tutuldu, bir çoğu da popüler kültürde klasikler arasına girdi.
Disney, 2018 itibarıyla Marvel karakterlerinin “beraber ve solo” filmleri ile kurduğu “sinematik evren” ile çok başarılı olmuştu ve iyi kazanıyordu. Warner Bros da Zack Snyder ve Christopher Nolan önderliğinde Man of Steel (Superman) ile 2013 yılında DC’nin sinematik evrenini başlattı.

Snyder’in video klip geçmişi var, görsel anlatımı çok havalı. Kendisi ayrıca sıkı bir çizgi roman sevdalısı. Nolan ise öncekilere oranla daha yetişkinlere yönelik bir Batman üçlemesi çekmiş ve çok başarılı olmuştu. Snyder şahane bir casting ve Hans Zimmer’in orijinal müzikleri ile seriye sıkı bir başlangıç yaptı. Man of Steel, önceki Superman filmlerine göre daha “gerçekçi” ve ciddi bir tona sahipti. Çoğu DC hayranı filme bayıldı, dünya çapında 670 milyon dolar hasılat yaptı film. Bazıları ise “Superman az güldü, espiri yapmadı” diye şikayetçi oldu.
WB, Marvel ile yarışabilmek için baskıyı arttırdı. Snyder, 2016 yılında Batman v Superman ile DC evrenini genişletmeye başladı. Ana tema olarak Frank Miller’in 80’lerde çıkarttığı, yaşlıca bir Batman’in Superman’a kafa tutmasını anlatan çizgi romanını baz aldı. Aynı yıl ne tesadüftür ki Marvel de Civil War filmi ile benzer bir konuyu işlemekteydi.
Yine Snyder’in çekimleri, oyuncu seçimleri, Zimmer’in müzikleri derken çok görkemli bir film çıktı ortaya. Ayrıca DC’nin “trinity”si Batman, Superman ve Wonder Woman’ı ilk defa beyaz perdede bir arada görmüş olduk.
(Fun fact: THY bu filme sponsor oldu, Wonder Woman filmde bizim tarifeli uçağa bindi, Boğaz köprüsünden Batmobile geçti falan biz sevindik ama sonrasında THY büyük bir fırça yedi, merak eden araştırsın :)
Tabi o tarihte Marvel 12 filmle kendi evrenini ilmek ilmek örmüşken DC’nin 2. Filmi yarışta geri kalmamak için karakter ve konu bakımından oldukça yüklenmiş oldu. Bu açıdan eleştirildi, sonrasında Snyder bir “ultimate edition” çıkartarak filmi daha anlaşılır hale getirecekti.

Bu film dünya çapında 875 milyon dolar hasılat yaptı fakat yine bir kesimden “Batman adam öldürmez ki”, “Superman gülmüyor” tarzında eleştiriler aldı. Bir de “Martha” konusu var ki, çok iyi kotarılmış bir detaydı, filmde de iyi işlenmiş bir kilit görevi vardı, merak eden okusun. “Superman gülmüyor”cular onu da pek akıllarına yatıramadı.
Snyder aynı yıl hız kesmeden “Justice League”in çekimlerine başladı. Marvel’in “Avengers”ine karşılık DC kahramanlarının çok büyük bir tehdite karşı birleşmelerini anlatacak bu film, İki bölüm olarak planlanmıştı. Ne var ki filmin çekimleri sırasında Snyder bir aile trajedisi yaşadı ve projeden çekilmek zorunda kaldı.
İşte bu noktada bütün hasılat ortada iken, nedense “Superman gülmüyor”culardan çok etkilenen WB, sıradaki filmlere Marvel havası verme arzusunu gerçekleştirebilmek için bu durumu bir fırsat bildi. Justice League’in tamamlanma işi Marvel’den bilinen Joss Whedon’a verildi.
Aslında WB’un bu tuhaf “rahatsızlığı” David Ayer’in 2016 yılında yönettiği, DC’nin “kötü adam”larından kurulu bir süper grubu konu alan Suicide Squad’ın çekimleri sırasında kendini göstermeye başlamıştı. Filminin ilk fragmanlarında gördüğümüz siyah beyaz jenerik neon renklerle revize edildi. Stüdyo filmin bütün yaratıcı sürecine müdahale etti, sonuçta ortaya tonu tutarsız, dengesiz bir iş çıktı. Buna rağmen SS 750 milyon dolar getirdi. Ayer, ileride filmin bu haliyle kendi vizyonunu yansıtmadığını açıklayarak onu evlatlıktan reddedecekti.
Whedon, WB’un yönlendirmesiyle Snyder’in büyük oranda tamamladığı (ki bunu sonradan öğrendik) filmin yarısını kesip attı, kalan yarısını da tekrar çekti. O sırada başka film için bıyık bırakmış olan Superman’in aktörü Henry Cavill’in yüzünü bilgisayarla ucubeye çevirdi. Filme bolca sığ ve seksist şakalar ekledi. Wonder Woman’ı etek altından çekti. Gal Gadot çok rahatsız oldu, kısmen dublör kullandı. Yeni çekilen sahnelerde Batman’ı canlandıran Ben Affleck’in sıkıntısı yüzünden okunuyordu. Film 2017 yılında vizyona girdiğinde karışık yorumlar aldı ve haliyle beklenenden çok düşük bir hasılat (660 milyon dolar) yaptı . O zaman henüz konunun iç yüzünü bilmiyorduk ama ortaya çıkan iş, ilk fragmanlardan çok farklı, tonu tutarsız, komik olmaya çalışırken sevilen karakterleri haysiyetsizleştiren hali ile hayranlarının canını sıktı.
Affleck, konusu JL’in “end credits scene”inde (filmin sonunda çıkan sıradaki filmin kısa fragmanı) “tease” edilen, sıradaki Batman filmini yazıp yönetip başrolünde de oynamayı planlıyordu fakat bu kötü tecrübeden sonra WB yönetimiyle anlaşamayacağını görüp projeden tamamen çekildi. Sözkonusu Batman filmi, 2022 yılında, sonradan #snyderverse olarak adlandırılacak olan, Snyder’in kurduğu sinematik evrenden bağımsız (standalone) olarak çekilecekti. Yakın zamanda Affleck’in iptal olan projesiyle ilgili artwork’ler su yüzüne çıktı, bir çok DC hayranı filmin potansiyeli karşısında sosyal medyada “resmen soyulmuşuz” diye isyan etti.
Halen Snyder evrenine dahil olan 2017 tarihli Wonder Woman 824 milyon, 2018 tarihli Aquaman ise 1 milyar 152 milyon dolar getirdi.
Bütün bu gişe başarısına rağmen WB yönetimi, olabildiğince Snyder evreninden onun üzerinde çalıştığı ana karakterlerden ve uzun vadeli plandan uzaklaşmaya, nispeten az tanınan kahramanlarla, renkli ve slapstick şakalarla dolu, birbirinden bağımsız filmler çekmeye başladı. Öyle ki Shazam’ın “end credits” sahnesinde Cavill’i oynatmayıp, Superman’in kafasını kadraj dışında bıraktılar. İlki çok başarılı olan Wonder Woman’ın ikinci filmi rengarenk sahneleri ve utanç verici senaryosuyla 30 milyon dolar zarar etti.
Justice League’de Cyborg’u oynayan Ray Fisher, 2020 yılında koca bir sinema endüstrisini karşısına alma pahasına Whedon’un ve WB yönetiminin sette oyunculara nasıl kötü muamele yaptığını anlatmaya başladı. Diğer oyuncular da ona destek verdi. Bunun üzerine sosyal medyada oluşan büyük tepki, sonrasında Snyder’in kendi kurgusundan sahneler paylaşarak hayranlarını heyecanlandırmasıyla kısa sürede #releasethesnydercut “hashtag”ıyla adeta bir akıma dönüştü. WB “öyle bir film yok” diye kestirip atınca Snyder elindeki JL etiketli makaraları paylaştı. Bir filmin hayranlarının, yönetmenin gerçek vizyonunu yansıtan versiyonunu izleyebilmek için organize bir mücadele verdiği bu eşi benzeri görülmemiş akım hem sosyal medyada hem gerçek dünyada yapılan etkinliklerle çığ gibi büyüdü. Nihayetinde bu global çaplı hayran direnişi mucizevi biçimde meyvesini verdi ve WB projeye yeşil ışık yaktı. Zack Snyder’in Justice League’i, CGI (computer generated image) süreci tamamlanıp ek sahnelerin de çekilmesi sonrası 4 saatlik haliyle 2021 yılında şirketin streaming kanalı olan HBO Max’da yayınlandı.
Hayranlarının bu büyük mücadele sonrası hakettikleri filme kavuşma sevincine bir yıl sonra Akademi Ödül gecesinde ZSJL'in bir sahnesi için verilecek "Oscars Cheer Moment" ödülünün haklı gururu da eklenecekti.

İlginçtir, bu izleyicilerin bir DC filminin orijinal yönetmen kurgusunu izleyebilmek için WB’la giriştiği ilk organize hak arama mücadelesi değildi.
Richard Donner 1978 yılında yönettiği ve efsanevi Christopher Reeve’in başrolünü oynadığı çok sevilen Superman filminin 1980 tarihli “sequel”i (devam filmi) olan Superman 2’nin üzerinde çalışıyordu. Filmin çekimleri %80 oranında tamamlanmışken WB, Donner’i projeden çıkartmaya karar verdi. Yeni yönetmen Richard Lester filmin önemli bir kısmını daha “renkli” ve “şakalı” olacak şekilde tekrar çekti. Film o dönem ticari açıdan başarılı olduysa da, yönetmenin komedi uğruna senaryoyu ikinci plana atması eleştirildi. 2004 yılında Facebook yeni kurulmuş, henüz “sosyal medya” kavramı tam oturmamış fakat insanlar web siteleri üzerinden organize olmaya çoktan başlamıştı. Hayranları, Donner’in orijinal kurgusunun yayınlanması için bir online topluluk oluşturdu ve WB'un dikkatini çekmeyi başardı. Snyder'in durumundan farklı olarak, Donner'in elinde filmi tamamlamaya yetecek kadar materyal yoktu, yine de WB'un yönlendirmesiyle filmi olabildiğince kendi vizyonuna göre düzenledi ve "Superman 2 - Richard Donner'in Kurgusu" 2006 yılında DVD formatında yayınladı.
ZSJL’in sonunda, Snyder’in ikinci Justice League için orijinal planı olan, Superman’ın DC’nin en kötü “kötü adam”ı Darkseid’in etkisi altına girdiği “Injustice” hikayesinin fragmanı yer alıyordu. Başarı sarhoşluğu içindeki Snyder hayranları, #releasethesnydercut akımını bu defa #restorethesnyderverse hashtagi altında, Snyder’e kurduğu sinematik evrenini tamamlatma çabasına evriltti.
Aynı yıl WB, yine Marvel geçmişi olan ve sosyal medyada yaptığı pedofilik şakaları nedeniyle Disney’in işten çıkardığı James Gunn’a ilk Suicide Squad’ın devamı gibi olan ama biraz remake gibi de olan yeni bir SS filmi çektirdi. Zevzek karakterler, belden aşağı çocukça şakalarla dolu bu film 185 mil. maliyetine karşılık. 167 mil. hasılatla zarar etmesine rağmen WB yönetimini memnun bırakmış olmalı ki, Gunn 2022 yılında DC Filmlerinin başına getirildi.
Yönetimdeki bu geçiş süreci de sancılı oldu. DC sinematik evreninin geleceği hakkında WB’da her kafadan ayrı bir ses çıkıyordu. Cavill, 2022 ekim ayında gösterime giren Black Adam’ın post credits scene’inde yaptığı “cameo” (başka filmin karakterinin kısa bir sahnede görünmesi) sonrası Superman rolüne dönüşünü müjdeledi, hayranlarını heyecanlandırdı. Oysa Gunn’un farklı planları vardı. Aradan daha iki ay geçmemişti ki Cavill sosyal medyada “J. Gunn ile konuştuk meğer dönmüyormuşum” açıklamasını yaptı.
Böylece iyice darmadağın edilmiş Snyder evreninin ipi tamamen çekilmiş oldu. 2023 tarihli The Flash filminde bolca nostaljik hayran servisine yaslanıp, Cavill’in Superman’ını berbat bir CGI ile, Flash’ı dişleri dökülmüş, Aquaman’ı alkolik halde yerlerde izlettirdiler. Woke olacağım derken sığ klişelerle doldurulmuş Blue Beetle 25 milyon dolar zarar etti. Ve Snyder evreniyle bağlantılı son film de Aquaman’ın denizlerin hakimi olan kardeşine hamamböceği yedirdikleri “espirili” bir sahneyle son buldu.
WB, Gunn ile yeni bir sinematik evrene yelken açtı. Serinin ilk filmi, Gunn’un tamamen yeni aktörlerle çektiği, geçtiğimiz günlerde gösterime giren Superman oldu. Snyder’in “karanlık” dünyasına karşılık renkli, neşeli ve umut dolu bir Superman vaadeden Gunn için bu film önemli bir sınav.
O da, filmin 2024 itibarıyla yayınlanmaya başlayan fragmanlarından görüldüğü kadarıyla başarıyı garantilemek umuduyla kimsenin hayır diyemeyeceği süper köpeği öne çıkarmış ve John Williams’ın 80’li yıllarda çekilen Christopher Reeve’li filmler için yaptığı ikonik müziğe yaslanmış. Bu arada Snyder’den bolca kopya çekmeyi de ihmal etmemiş.
Genel izleyici şimdilik yeni Superman filmini beğenmiş ve Gunn’a “yola devam” vizesini vermiş gibi görünüyor.
Snyder hayranları ise filmi, öncekilere oranla oyunculuk, tasarım, kurgu, yönetmenlik, CGI ve kostüm açısından ciddi bir geriye gidiş (downgrade) olarak görüyor. Ama en önemlisi WB yönetiminin geçtiğimiz yıllarda gönülden bağlı oldukları bu klasik karakterlere ve onların aktörlerine yaptığı kötü muameleyi affedemiyor, mahrum bırakıldıkları onca güzel filme üzülüyor, MoS, BvS ve özellikle de bileklerinin hakkıyla kavuştukları ZSJL ile teselli buluyor.
#restorethesnyderverse umudu ise her şeye rağmen devam ediyor.
Yorumlar